Sokağı/
B UNYAMIB ULANIR
FA YAYINLARI ROMAN SERİSİ 40 Yayıncı Sertifika No: 45789 Birinci Basım: Haziran - 2021 ÇİTLEMBİK SOKAĞI - BÜNYAMİ BULANIK FA YAYINLARI
Maltepe Mah. Şehit Çetin Görgü Sok. No:17/16 Çankaya/Ankara 0 533 046 24 53
Bu kitabın tüm hakları FA YAYINLARI'na aittir. Tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeden kitaptan alıntı yapılamaz; FA YAYIN-LARI'nın yazılı izni olmadan radyo ve televizyona uyarlanamaz; oyun, film, elektronik kitap, CD ya da manyetik bant haline getirilemez; fotokopi ya da herhangi bir yöntemle çoğaltılamaz, yayınlanamaz ve dağıtılamaz.
Sokağı/
B UNYAMIB ULANIR
Acemi bir aşıktım sanırım Av olup da hemencecik ağına düşüveren.
Sevgili,
Nasıl bir sarhoşluktu ki Bu bendeki
Kaldırıp da yerden gözlerimi bakamadım
Gözlerinin içine!..
Bir yudum
Bir yudum bile dem almamışken Başımla birlikte Başımın üstünde bir dünya Dönüyorsun... Ve hala ayılamadım Ve hala sarhoşunum!..
Demleniyoruz... Her yaş alışta biraz daha Kimilerine göre mahzenin en gözdesi Yıllanmış bir şarap Kimilerine göre şarabın posası
Kimse kimseyi sevmiyor gülüm Herkes düşman birbirine Elbette ki farklılıklar olacak Ve elbette ki olmalı da Beyaz olmazsa karanın kıymeti olur mu? Elin gözün harama değmesin yeter Gerisinin ne önemi var ki?
Bu yüzdendir yüzümün doğaya İnsana dönüşü Her ne olursan ol Bu yüzden severim ben seni Gönül isterdi ki ortak paydalarda olalım seninle
Vatan gibi Bayrak gibi Atatürk gibi Yoksa sevginin dili her yerde aynı
Cellat her yerde aynı gülüm Gaddarlığın şekli farklı sadece Asarak can alan Giyotinle can alan Diri diri yakarak can alan aynı
Her ırkın ana babası aynı yanar evladına Yeter ki puştluk olmasın doğasında Sevdalar aynı Aşklar aynı Diller farklı telaffuz eder Türkülerin, şarkıların Konusu, tınısı hep aynı
Mutlaka tecrübe etmişsindir Gözyaşı tuzlu olur bilirsin Tadı aynı, rengi aynı Bu yüzden ortak bir paydamız Olsun istiyorum seninle Adı sevgi... Rengarenk sevelim Cümle canları Bütün çocukları, bütün çiçekleri Yüreğinden öpüyorum gülüm seni Hasretin dinmiyor bende Hala ilk günkü gibi Aynı...
6.5.2020
Damarına basasım var senin Çıldırtasım
Usulca saçının ucundan çekip kaçasım var Karşına geçip seyredesim Delirtesim var Hesap sorasım var sana Anlıyor musun? Seninle çeke çeke kavga edesim var Neden diyesim Sonra tutup kolundan kendime çekesim var
Sımsıkı sarılasım Bir çiçeği koklar gibi koklayasım var
Neredesin? Neden bana bu kadar geciktin sen Neredesin?
Bugün farklı bir gün Şimdi yanımda olsaydın keşke Veya kırsaydın o inadını da Yazsaydın üç beş satır Eşeklik ettiğimi düşünüyorsan bağışlasaydın
Sana kırılmadığımı Bağışlandığını bilseydin bugün!
Gerekli bir açıklama bulamamış olsam bile
Neden sorusuna Hep o bana böyle davranıyorsa Mutlaka ama mutlaka bir sebebi vardır Diye düşünmüşümdür Bir ara mantık üzerine konuşmuştuk hani
Hatırlar mısın? Keşke beni biraz deşseydin o aralar Derinlerime inebilseydin
Anlatırdım belki o zaman Çocukluğumdan bu yana kaçışlarımı Beynimi neden susturmak istediğimi Vicdanımın neden mantığımdan hep Bir adım önde oluşunu
Çünkü insanları bir kitabı okur gibi Okuyabildiğimi fark etmiştim Hatta daha detaylı İyi bir şey miydi bu, bilmiyorum? Ya görmezden geliyordum Ya da hatalarını örtüyordum
Olmuyordu işte Vicdanıma rağmen Beynimin içinde kendime bir dünya kurmuştum Ve bir gün gelip beni bulacaklarını bile bile
Saklanıyordum
Gizleniyordum
Çok hayatlar kurtardım biliyor musun? Bitkilerin, hayvanların, insanların... İçimde sanki bir Tanrı vardı Bir de şeytan Aklım sığ kalıyordu bazen
Hangisi Tanrıydı Hangisi şeytan?
Karşı koyamadığım bir güçtü bu Devamlı bir çelişki içinde Biri kurtar diyordu en olmazı Hırsızı, haydudu, en cani insanı bile Biri değil yaşaması Nefes alması haram hemen öldür onu
Şimdi, şu an yine içimde o iki farklı ses Çelişen, çatışan... Biri kararsızım diyor Diğeri hayır çok üzdü o seni İncit onu, acıt onu, kır onu... Bilmiyorum hangisi şeytan Hangisi Tanrı?
Kulak asmıyorum bu sefer Dinlemiyorum her iki sesi de Hem ben seni sevmekten İstesem bile vaz geçemem ki
Senden önce durmuştu kalbim zati Buz kesmişti Sen o sihirli gözlerinle dokununca Yeniden ritim tuttu
Bir tek senin için çarpıyor olsun Minnettarım sana Öyle bir çarpıyor ki Öyle bir sıcak ki...
Sana da hak veriyorum Sonuna kadar haklısın. Eğlenesin gelmişti Eğlendin bizimle... O kadar...
Yoksa bi düşünsene Sen bir kraliyet mensubu Bir kralın öz kızı Bir prenses... Ben bir işçinin oğlu Bir amele! Sonra Kralın soytarıları Hatta
Kargalar bile gülerdi halimize!
Unutmadan Senin Tanrı’na söyle lütfen İçimdeki Tanrı’mı rahat bıraksın Acıtıyor... Senin Tanrı’n çok asabi Acıtıyor...
Ben mi öldürüyorum beni?
Yoksa
Sen mi öldürüyorsun beni?
Muallaktayım Lakin yokluğunda bu şehir anlamsız
İfadesiz... Hiç! Koca bir hiç! Varlığında, yokluğunla boğuluyorum.
Her günüm böyle geçiyor Bu şehrin sokakları dar geliyor artık bana
Küskün... Şehir bana küskün Sen bana küskünsün Ölüyorum...
Kantar çekmez Sana verdiğim değerde okkayı Sarraf ne bilsin Altın mısın ki?
Doktorum Söyler misin, lütfen Bir daha kalbim Görecek mi?
Usul gel
Servi boylarına kurban olduğum Delice sevdam benim Bilmem
Bu gülüşlerin olmasaydı Kaş altından Bir de utangaç bakışların Seni böyle sever miydim?
Profesyonel bir hırsızsın sen Gerçekle hayal arası Bir gece yarısı düşüme gelip Usulca kalbimi çalan
Bazen yetmiyor sevmek Eksik kalıyor Yamalı bir yürek misali Yarım...
Ölmek mi lazım şimdi Gün ışığı tene değmeden ölmeli mi?
Veyahut da Yitip gitmek mi lazım sevgili? O renkli gözlerinin rüzgarına kapılıp Yitip gitmeli mi?
Gördüğün gibi değilim aslında Hallerim biçare Sevgilim mi olacaksın Azrail’im mi? Bekliyorum Anlamıyorsun... Anlamıyorsun Göremezsem nefessiz kalırım Anlamıyorsun!
Ayaklarımın işe gidesi yok sevgili
Yüreğimin
Bitip tükenmeyen, dinmeyen hasretinle Sana doğru koşası var şimdi